NUMARALI
HADİS-İ ŞERİF:
19 - (2656) حدثنا
أبو بكر بن
أبي شيبة وأبو
كريب: قالا: حدثنا
وكيع عن
سفيان، عن
زياد بن
إسماعيل، عن
محمد بن عباد
بن جعفر
المخزومي، عن
أبي هريرة. قال: جاء
مشركو قريش
يخاصمون رسول
الله صلى الله
عليه وسلم في
القدر. فنزلت: {يوم
يسحبون في
النار على
وجوههم ذوقوا
مس سقر* إنا كل
شيء خلقناه
بقدر} [54
/القمر /48، و-49].
{19}
Bize Ebû Bekr b. Ebî
Şeyhe ile Ebû Kureyb rivayet ettiler. (Dedilerki): Bize Veki' Süfyân'dan, o da
Ziyâd b. İsmail'den, o da Muhammed b. Abbâd b. Ca'fer El-Mahzûmî'den, o da Ebû
Hureyre'den naklen rivayet etti. (Şöyle demiş):
Kureyş müşrikleri
Resûlullah (Sallnllahu Aleyhi ve Sellem) ile kader hakkında münakaşaya
geldiler. Bunun üzerine şu âyet-i kerîme nazil oldu:
«O gün onlar yüzleri üstü cehennem'e sürüklenecekler.
(Kendilerine) Sekar'ın çarpmasını tadın! Biz her şeyi kaderle halketmişizdir.» [Kamer 48 ve 49] (denilecek.)
İzah:
Buradaki kaderden murâd
malûm ve meşhur olan kaza kader meselesidir. Bâcî bu mânânın hilâfına işaret etmişse
de Nevevî: «Mesele onun dediği gibi değildir. diyor.
Sekar: Cehennemin
isimlerinden biridir.
Gerek hadîs-i şerîf
gerekse âyet-i kerîme kaderi isbât etmekte ve bunun her şeye âm ve şâmil
olduğunu bildirmektedirler.